Hilmi Yavuz İle "Fatih ve Şiir"

Hilmi Yavuz Hoca'yı ilk defa merkezimizde ağırladık. Fetih Haftası nedeniyle yaptığımız etkinlerden biri de "Fatih ve Şiir" konulu bu söyleşimizdi. Hilmi Hoca, Fetih ile ilgili girişini, Fatih'e oradan da edebiyata dayandırdı. O bilgi dolu söyleşiden birkaç notu ve kısa bir videoyu sizlerle paylaşıyor, etkinliklerimizde bizleri yalnız bırakmadığınız için teşekkür ediyoruz.

Fatih'in divanının tamamına yakını gazellerden oluşur. Bu açıdan itiraf etmeliyim ki eksik bir divandır. Kaside yoktur mesela bu divanda. Saltanatını, gücünü anlatan şiirler yazmamış, neredeyse kendini silen, nefsiyle mücadele halinde, mütevazi bir dil kullanmıştır. Fatih mütevazi bir sultandır. Bu nedenle O'ndan kaside beklenemez.

Fatih'e isnad edilen birçok tez, O'nun şiirlerine bakılırsa çürür.Şeyhi, Necati, Ahmet Paşa gibi büyük şairlerle aynı dönemde yaşamış olan Fatih, bu şairlere atfen de şiirler yazmıştır.

Fatih'ten çok sonraları Fuzuli de Fatih'e atfen şiirler yazmıştır. Abdülhak Hamid'in "Merkad-ı Hz. Fatih'i Ziyaret" şiiri, Oktay Rıfat'ın 3 tane Fatih şiiri bulunmaktadır. Bence bu şiirler müstesna şiirlerdir. (Hilmi Hoca bu şiirleri okuyarak bizleri mest etti.)

Başka Osmanlı padişahları da vardır ancak kendisinden seneler sonra bile, kendisine şiir yazılan bir sultandır O. Neden diğerlerine yazımamıştır da O'na yazılmıştır. Bence bu önemli bir konudur.

Fatih bugünün şairine de şiirini de bir şeyler söyler. Fatih hem Doğulu yüzü hem Batılı yüzü olan bir cihan padişahıdır. O'nun emperyal bir vizyonu vardır. O'nun emperyal vizyonu bugüne kadar yerine getirilememiştir. Yeni yeni bu vizyon hayata geçirilmeye başlanmıştır.